Meme kanseri, akciğer kanserinden sonra en sık görülen ikinci, kanserdir. Kanserden ölümlerin yüzde 14’ünden sorumlu olan meme kanserinde erken tanı hayat kurtarıyor. Meme kanseri, genel olarak meme dokusunun herhangi bir yerinden kaynaklanabilen ve en sık kanallarda oluşan kanser türüdür. Memedeki sütü yapan kesecikler ve bunları taşıyan kanallarda gelişir.
Tüm dünyada kadınlarda görülen kanserler arasında birinci sırada yer alan meme kanseri ağırlıklı olarak menopoz sonrasında görülürken, son yıllarda ciddi olarak 40 yaş altı kadınlarda da sıklıkla görülmeye başlamıştır. Türkiye’de her 10 kadından biri, yaşamı boyunca meme kanserine yakalanma riski taşıdığını, erkeklerde ise görülme sıklığının kadınlara oranla çok düşük olduğu görülmektedir. 50 yaş üzerinde olan kadınlarda meme kanseri görülme sıklığı, 50 yaşın altında olan kadınlardan 4 kat daha fazla olmaktadır.
Ülkemizde meme kanserine bağlı ölüm oranları etkin mamografik tarama, erken tanı ve tedavi sayesinde düşmektedir. Yapılan birçok çalışma toplumsal tarama mamografisinin 40 yaş üzeri kadınlarda meme kanseri ölümlerini yaklaşık %25-35 oranlarında azaltabildiğini ortaya koymuştur. Meme kanseri taramasında başlıca üç temel unsur vardır; kişinin kendi kendine meme muayenesi, doktor tarafından yapılan fizik muayene ve mamografi. Bu yüzden 40 yaş üstü kadınlarda tarama yapılması çok büyük önem taşımaktadır.
Yrd. Doç. Dr. Bartu BADAK
Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Sağlık, Uygulama ve Araştırma Hastanesi Genel Cerrahi Anabilimdalı