74 Yaşındaki K.S., çene kemiğinde gelişen tümörün ağız içini kaplaması ve gıda almasını engellemesi nedeni ile başvurduğu ESOGÜ Hastanesi Plastik Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Anabilim Dalı’nda yapılan operasyon ile sağlığına kavuştu. Prof. Dr. Aydan A. Köse ve ekibininin gerçekleştirdiği 6 saatlik operasyon sonrasında K.S’ e bacak kemiğinden çene kemiği yapıldı.
Alt çene kemiğinde kemik kanseri gelişen hastaya, kanserli 8 cm’lik çene kemiği çıkarıldıktan sonra alt bacak kemik ve derisinden, yeni çene kemiği ve etraf dokusu yapılarak çene ve ağız fonksiyonlarının kanser öncesi haline dönmesi sağlandı. ESOGÜ Hastanesinde gerçekleştirilen bu operasyonda ileri mikro cerrahi teknikleri kullanılarak bacak kemiğinin damarları çene bölgesindeki damarlar ile birleştirilerek, bacak kemiğinin yeni bölgesine uyumu ve her iki kemiğin birbirine kaynamasının kolaylaşması amaçlandı. Prof. Dr. Aydan A. Köse başkanlığında gerçekleştirilen operasyona aynı Anabilim Dalı’ndan Doç.Dr. A. Emre Koçman’ın yanı sıra Anabilim Dalı Araştırma Görevlileri de eşlik etti.
ESOGÜ Tıp Fakültesi Plastik Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Aydan A. Köse, nadir görülen bu kemik kanseri tipinde cerrahi tedavinin çoğu zaman tek seçenek olduğunu, büyük miktarda kemik parçası çıkarılması gerektiğinde hastanın yüz görünümünün bozulmasının yanı sıra alt çene kaybı nedeni ile beslenme fonksiyonlarının da olumsuz etkileneceğini belirtti. Serbest doku nakili olarak adlandırılan bu operasyonlarda iki farklı alanda çalışılması ve damar onarımlarının mikroskop altında yapılmasının uzun operasyon süreleri gerektirdiğini, hastanın başka genel sağlık problemlerinin olması durumunda riskli durumların ortaya çıkabileceğini, K.S’nin ileri yaşına rağmen gerek ek sağlık problemi olmaması gerekse tedaviye uyumlu olması nedeni ile operasyonun ve operasyon sonrası süreçlerin son derece başarılı ve sorunsuz geçtiğini, operasyondan bir gün sonra gıda alımına başlanıp kısa sürede taburcu olabildiğini ifade etti.
Prof. Dr. Aydan A. Köse, Plastik Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Bilim Dalı’nın toplumda eksik tanındığına, branşlarının yalnızca estetik cerrahi işlemler ile sınırlı olduğunun sanıldığına dikkati çekti. Çeşitli doğumsal anomaliler, tümör/kanser veya kaza nedenli çeşitli doku kayıplarının tedavisinde ve onarımında Rekonstrüktif cerrahi olarak kendilerinin hizmet verdiğini, zaman zaman diğer branşların olgularında kapanmayan veya kapatılamayan yaralar sebebi ile yardım ve destek sağladıklarını belirtti.