10 EKİM DÜNYA RUH SAĞLIĞI GÜNÜ VE İNTİHARI ÖNLEME
24.09.2021
Öne çıkan görsel

    ESOGÜ Sağlık, Uygulama ve Araştırma Hastanesi Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyeleri Prof. Dr. Gülcan KALENDER GÜLEÇ, Dr. Öğretim Üyesi Ali Ercan ALTINÖZ ve Türkiye Psikiyatri Derneği Eskişehir Şube Başkanı Doç. Dr. Ferdi KÖŞGER 10 Ekim Dünya Ruh Sağlığı Günü’nün bu yılın konusu ‘İntiharı Önleme’ ile ilgili açıklamalarda bulundular:

    10 Ekim Dünya Ruh Sağlığı Günü’nde    dünya   genelindeki    ruh   sağlığı sorunlarının  farkındalığını artırmak  ve  ruhsal   sağlığı destekleme çabalarını harekete geçirmek  amaçlanmaktadır. 10  Ekim; ruh  sağlığı  sorunları üzerinde çalışan  tüm  paydaşlara çalışmaları  hakkında  ve ruh  sağlığı hizmetleri ile ilgili dünya genelinde  ne yapılması gerektiği ile ilgili konuşma fırsatı sunmaktadır.   Bu yıl Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) tarafından, 10 Ekim’in konusu  “İntiharı Önleme” olarak belirlenmiştir.

     DSÖ; 2015 yılında Dünya’da 800.000 kişinin intihar  sonucu öldüğünü bildirmiştir. Bu sayı dünyada  her 40 saniyede  bir kişinin intihar  sonucu yaşamını kaybettiğini göstermektedir  ve  2030   yılında  bu  sayının   dünyada   bir  milyonun   üzerine çıkacağı  öngörülmektedir.  Türkiye  İstatistik  Kurumu  2018 yılında  Türkiye’de intihar  hızının yüz binde 3.8, intihar  sonucu  yaşamını kaybeden kişi sayısının ise 3.161 olduğunu  bildirmiştir. İntihar sonucu  yaşamını kaybedenlerin yakınlarının yaşadığı  ruhsal  acı da  düşünüldüğünde intiharın toplumun önemli  bir  kısmını etkileyen ciddi bir halk sağlığı problemi  olduğu nettir.

     Bu nedenle  ülkemizin  ölçülebilir hedefleri olan, etkinliğinin  değerlendirilebildiği, tüm    toplumu    kapsayan    ve   süreklilik    gösteren   ulusal      intihar önleme programlarına  ihtiyacı  bulunmaktadır.  Bu  programlar  halk  sağlığı uygulamalarının bir parçası  olarak yürütülmelidir. İntihar davranışında genetik, psikolojik,  sosyal   ve kültürel  bir  çok değişken  etkilidir. Bu nedenle  bu alanda yapılacak  önleme  programlarının birden çok alanı kapsayan, çalışanların ve uzmanların dahil olduğu şekilde planlanması gereklidir. İntihar  önlemede yöneticiler,  ruh  sağlığı  çalışanları, eğitimciler,  medya,  aile  ve  arkadaşlar hep birlikte  çalışmalıdır. Tek bir disiplin tarafından uygulanan önleme programlarının belirgin bir etkisi olmazken, birden  fazla kurumun içinde yer aldığı programların sinerjik etki ile çok daha etkin sonuçlar sağladığı çalışmalarla gösterilmiştir.

     Ruhsal   hastalığa   sahip   olmak   intihar   için  önemli   bir   risk   yaratır.  Ruhsal hastalıkların erken   dönemde  saptanması, intihar   riski  olan bireylerin uygun tedavisi   önemlidir.  Ruhsal  hastalıklar  ve  intihar   ile  ilgili  önyargılar intihar düşünceleri  olan  kişilerin   uygun  ruh sağlığı hizmetlerine  ulaşımını engellemektedir.  Toplumun  her  bireyinin  bu  konuda  bir  sorumluluğu bulunmaktadır. İntihar  ve ruhsal  hastalıklar konusunda kendi  önyargılarımızın farkında  olmak, etrafımızdakileri ve kendimizi bu konuda eğitmek ve geliştirmek, intihar  riskinin  arttığı  durumları öğrenmek ve yakınlarımızda bu riski gördüğümüzde  uygun  hizmetlere  yönlendirmek hepimizin  sorumluluğu olmalıdır.

     Toplumun  her bireyinin intiharı  önlemeye bir katkı sağlayabileceği ve her bireyin bu konuda  bir sorumluluğunun olduğu  unutulmamalıdır. Bu farkındalık,  intihar önleme çalışmalarının etkin ve süreğen şekilde gerçekleşmesini sağlayacaktır.