Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Sağlık, Uygulama ve Araştırma Hastanesi Klinik Nörofizyoloji Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Osman Oğuz ERDİNÇ, Dünya Epilepsi Günü dolayısıyla epilepsi ile ilgili şu bilgilendirmelerde bulundu;
“Uluslararası Epilepsiyle Savaş Derneği’nin kararıyla her yıl Şubat ayının ikinci Pazartesi günü ‘Dünya Epilepsi Günü’ olarak kabul edilmiştir. Bu yıl 13 Şubat 2017’ye denk gelmektedir.
Epilepsi nörolojik hastalıklar içinde 4. sıklıkla gelmekte olup, tekrarlayan nöbetlerle seyreden kronik bir hastalıktır. Pek çok kişide epilepside nöbet tipleri birbirine benzer. Ancak farklı nöbet tipleri aynı kişide de izlenebilir. Başka nörolojik sorunları olan kişilerde de epilepsi izlenebilir. Erkeklerde ve beyaz ırkta biraz daha fazla görülür.
Bir grup epilepsili kişide EEG incelemesi, klinik öykü, aile hikayesi birbirlerine benzer, bu özel durumlarda özel epilepsi sendromlarından söz edilebilir.
Epilepsinin kaynağı beyindir. Epilepsi nöbetleri sırasında gözle görülen vücudun farklı kısımlarının etkilendiğidir. Ancak tüm bunlara beyindeki artmış elektriksel aktivite neden olur. Nöbet sırasında etkilenen vücut bölgesi beyinde o bölgenin temsi edildiği beyin alanındadır. Beyinde etkilenen bu bölgedeki artmış elektriksel olay nöbetin nasıl görüldüğü, süresi ve şiddetini belirler.
Nöbetler ve epilepsi kişinin güvenliğini, ilişkilerini, işini, çalışmasını, araç kullanmasını vb etkiler. Toplumsal algı ve epilepsi tedavisi süreçleri gördüğümüz nöbetlerden çok daha fazla etkili olur.
Epilepsiye benzer durumlar kan şekeri düşmeleri, alkol kesimi, tansiyon düşmesi veya psikolojik durumlarda da izlenebilir. Epilepsi nöbetleri beyin harabiyeti yaratan durumlarda veya ailesel yatkınlıklarda da ortaya çıkabilir. Ancak epilepsinin sıklıkla kesin olarak nedeni henüz tamamen açıklanamamaktadır.
Her yıl yeni epilepsi tanısı ABD’de 48/100.000 kişidir. Yani her 100.000 kişinin içinde 48 kişi epilepsi nöbeti geçirecektir. Bu oran çocuk ve yaşlılarda daha fazladır. Tüm yaşam süresine bakıldığında her 26 kişinin 1’inde yaşamlarının bir bölümünde epilepsi gelişecektir.
Bir yıl içinde epilepsi tanısı konmuş kişi sayısı 5-8.4/1000’dir. Yine ABD kayıtlarına göre bir yılda her 1000 kişinin 5-8.4’ü epilepsilidir. Yaşamlarının herhangi bir döneminde epilepsi ile izlenen oran ise 16.5/1000’dir.
Epilepsi, tiplerine göre tedaviye yanıt verir. Bazı tipler ilaçla tamamen düzelebilirken bazı tiplerinde ilaç tedavisi yetmeyebilir. Uygun olan hasta gruplarına epilepsi cerrahisi, ketojenik diyet, Vagal Sinir Uyarımı gibi yöntemler uygulanabilir.
Bu özel günde epilepsi hakkında yanlış inanç ve tedavi yöntemlerinden uzaklaşalım. Bilinçli olarak korkmadan ve utanmadan epilepsiyle yaşamlarımızı herkes gibi yaşayalım.”
