GÜNÜMÜZÜN YAYGIN HASTALIĞI: UYKUSUZLUK – İNSOMNİ
22.09.2021
Öne çıkan görsel

Uykusuzluk ya da Latincedeki karşılığı insomnia toplumda yaklaşık %10 sıklıkla karşımıza çıkar. Uykuya dalma, uykuyu sürdürme, sabahları istenen zamandan önce uyanma, uyumak için yatağa gitmekte zorlanma, ebeveyn veya bakıcı gibi bir başkası olmadan uyuyamama durumlarından en az birinin bulunması halidir. Uykusuzluk çeken kişi yorgunluk, halsizlik, dikkat ve odaklanma da sorun, aile, sosyal, iş, ya da eğitim yaşamında bozulmalar, duygulanım bozukluğu, sinirlilik, gün içinde uyuyakalma veya uykululuk hali, hiperaktivite, sabırsızlık ya da saldırganlık, motivasyon, enerji azlığı, hata ya da kaza yapmada artış, yeterince uyuyamadığıyla ilişkili yakınmalardan en az birinden şikayetçidir.

Tıbben insomni tanısının konulabilmesi için kişinin uygun ve sessiz ortamlarda yatmasına rağmen belirtilen yakınma veya belirtileri yaşaması gereklidir.İnsomni kısa süreli veya kronik olabilir. Eğer belirti ve yakınmalar 3 aydan az bir süredir ve haftada en az 3 gündür yaşanıyorsa kısa süreli, 3 aydan fazla süredir ve haftada en az 3 gündür yaşanıyorsa kronik insomniden söz edilir. Bu durumun başka bir hastalık ya da ilaç/madde kullanımına bağlı olmaması gerekir.İnsomni her yaş grubunda görülebilir.

İnsomni çeşitli nedenlerle açıklanabilir: Kişi bu durumu öğrenmiş olabilir, uyku miktarını yanlış algılıyor olabilir, nedensiz veya uyku hijyeni kurallarına uymadığı için olabilir.İnsomni tanısında öykünün yanında kişi bir gece uyku laboratuvarında (Polisomnografi/PSG) uyumalıdır. Hekim gereken kan ve idrar, görüntüleme testlerini gördükten sonra insomni tanısını koyar.

İnsomni tanısı konan kişi her şeyden önce uyku hijyen kurallarına uymalıdır: Gün içi yapılan şekerlemelerin süresini en fazla 30 dk ile veya tamamen kısıtlamak, yatmaya yakın kafein ve nikotin içeren maddelerden (kahve, çay, sigara) uzak kalmak, akşam üzerleri kısa yürüyüşler yapmak, dinlendirici müzik dinlemek, hafif konulu kitaplar okumak, yatmaya yakın yemek atıştırmamak, hiçbir türlü sıvıyı tüketmemek, uyunacak odanın loş olmasını sağlamak, oda ısısını 15-20 derece arasında ayarlamak, odanın sessizliğini, yatak, yorgan yastığın rahat olmasını sağlamaktır. Sadece bu kurallara dikkat edilmesiyle insomnili hastaların önemli bir kısmının yakınmaları azalmakta, bazen kaybolmaktadır. Hastaların belirlenen saatlerde yatmaları ve kalkmaları ayarlanmalıdır. Bu gibi düzenlemeler uyku hekiminin önerileriyle birlikte uyku günlüklerinin tutulmasıyla sağlanabilir.

Uyku ilaçları yan etkileri göz önünde bulundurularak seçilmelidir.Bilişsel ve davranışsal terapi günümüzde en fazla tercih edilmesi gereken tedavi şekilleridir. Bu konuda eğitim almış bir psikoloğun da ekibe katılmasıyla uygun yöntemler seçilerek tedavi seçenekleri hastalara sunulmalıdır.

Üniversitemizde yıllardır hizmet veren Uyku Birimimiz PSG laboratuvarı ve her Salı günü hizmet veren “uyku polikliniği” ile hastalara yardımcı olmaktadır.

Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Sağlık, Uygulama ve Araştırma Hastanesi

Klinik Nörofizyoloji Bilim Dalı

Prof. Dr. O. Oğuz ERDİNÇ (BD Bşk.)