Her yıl belli bir dönemde karşımıza çıkan grip gerekli önlemler alınmazsa toplumda çok sayıda kişide önemli sağlık sorunları, iş güçü ve maddi kayıplara yol açmaktadır.
Grip; burun, boğaz ve bazen akciğerleri enfekte eden, influenza virüslerinin neden olduğu bulaşıcı bir solunum yolu enfeksiyonudur. Yüksek ateş, öksürük, şiddetli baş ağrısı, kas-eklem ağrıları, vücutta kırgınlık ile seyreder. Ardından bakteriyel akciğer, kulak ve sinüs enfeksiyonları gibi komplikasyonları olabilir. Ayrıca kalp hastalarında kalp yetmezliği ve miyokard enfarktüsünü, kronik böbrek hastalığı olanlarda böbrek yetmezliğini, şeker hastalarında şeker komasını tetikleyebilir.
Virus hasta insanın solunum yollarından özellikle hapşurma, aksırma ile ‘'damlacıklar içinde’’ yaklaşık 1.5 m lik mesade etrafa saçılır. Damlacıkların bu alan içinde olan kişinin genellikle burun ve ağızına direkt teması ile daha az oranda ise virüs bulaşı olan yüzeylere el ile temas edilmesi sonrası elin ağız, burun ve göze dokunulması ve tokalaşma ile dolaylı teması ile bulaşabilmektedir. Bulaştırıcılık hastalık belirtileri başlamadan bir gün önce başlar hastalık periyodu boyunca 1 hafta sürer. Temas eden kişide ortalama 2 gün sonra hastalık belirtileri başlar.
Gripten korunmak için özellikle risk grubunun aşılanması gereklidir; 65 yaş üzerindekiler, yüksek tansiyon, kalp hastalığı, böbrek hastalığı, şeker gibi kronik hastalığı olanlar, bağışıklığı baskılanmış olanlar, bakımevinde kalanlar, onlara hizmet verenler, sağlık personeli ve gebeler.
Aşı canlı ya da inaktif olabilir. Ülkemizde inaktif aşılar bulunmaktadır. İnaktif aşı, virusa ait her yıl değişikliğe uğrayan ,canlı olmayan, zararsız bazı parçaları ile bağışıklık sistemimizi uyararak etkisini oluşturur. Bu nedenle yaş ve kişinin immun durumu önemlidir. Aşı içeriğini Dünya sağlık örgütü belirlemektedir . Piyasada üç ve dört virüs içerikli aşılar bulunmaktadır. Her ikisi de uygulanabilir. Aşı içerindeki maddelere alerjisi olanlara aşı yapılması önerilmez. Aşı ideal olarak toplumda grip yayılmadan önce yapılmalıdır. Ekim-Kasım ayı uygundur. Ocak ayı sonuna kadar uygulanımı önerilmektedir.
Aşılanan bireylerde doktora başvuru %40-60 oranında azaldığı gösterilmiştir. Genç bireylerde aynı zamanda iş gücü kaybı ve antibiyotik kullanımı ,Yaşlı bireylerde ise koruyuculuğu gençlere göre daha düşük olmakla birlikte hastaneye yatış ve ölüm oranları önemli oranda azalmaktadır.
Gribe karşı aşı en iyi korumayı aşı sağlamakla birlikte, bu mevsimde ortamda aşısı olmayan solunum yolu enfeksiyon etkeni başka virüs ve bakteriler de bulunmaktadır. Bu nedenle aşılı olsak bile diğer korunma yolarına da özen göstermeliyiz
1. Hasta kişilerle yakın temastan kaçının
2. Hasta olduğunuz zaman evde kalın
3. Öksürük ve hapşuruk sırasında kağıt mendil ile ağız ve burnunuzu örtün. Mendili hemen çöpe atın.
4. Ellerinizi sık yıkayın, gözlerinize, burnunuza veya ağzınıza dokunmaktan kaçının.
5. Evde, işte, okulda bir hasta olduğunda sık dokunan yüzeyleri temizleyin ve dezenfekte edin. Ortamı sık sık havalandırın
6. Sağlıklı yaşam bilici oluşturun; yeterince uyuyun, fiziksel olarak aktif olun, stresinizi yönetin, bol sıvı tüketin ve besleyici yiyecekler yiyin.