Gelişen teknoloji ve hızlı iletişim ağı sayesinde hızlı yayılan doğru veya yanlış her bilgi insan sağlığını etkiler durumda…Eski tarihlerden bu yana değişen ‘’sağlıklı’’ ve ‘’güzel’’ insan anlayışı ile günümüzde özellikle ’’zayıf’’ olmanın güzellik, sağlık ve başarıyla eşleştirilmesi, bunun aksine kilolu insanların değerlesizleştirilmesi ve herkesin’’ bir kalıptan çıkmış’’ gibi olması gerekliliği(!) üzerine yaratılan sosyal baskı, bozulmuş beden algısına sebep olmaktadır. Hal böyle olunca zayıflamak uğruna bilinçzce yapılan diyetler insan hayatını riske atmakta ve kilolu bireyler zayıflamak için her yöntemi denemektedir.
Özellikle son dönemlerde popüler olan aralıklı oruç tutma diyeti veya Intermittent fasting diyeti de bunlardan biri, bu diyet size ne yiyeceğinizi söylemiyor ne zaman yiyeceğinizi söylüyor. Buna göre bazen günde bir defa yemek yiyip 24 veya 36 saate kadar tüm öğünleri atlayabiliyorsunuz ya da 5 gün zayıflatıcı diyetinizi yapıp birbirini takip etmeyen iki gün 500 kaloriden az alıyorsunuz. Bir başka versiyonun da ise ilk öğünü 12.00’de yiyor ve son öğünü en geç 20.00’de tüketiyorsunuz. Bu beslenme düzeninin ağırlık kaybı sağlasa da uzun süren açlık sürelerinden kaynaklı baş ağrısı, halsizlik, baş dönmesi ve kan şekerinde düşüşler meydana getirebileceği ve üzerine yapılmış çalışmaların yetersiz olması sebebiyle tercih edilmemesi gerekmektedir.
Uzun yıllardan bu yana popülerliğini yitirmeyen her dönem değişik adlarla ortaya çıkan bir başka diyet ise; ketojenik diyet, oldukça düşük karbonhidrat ve yüksek yağ içeren bir diyet örüntüsüne sahiptir. Protein içeriği yüksek besinler diyete dahil edildiğinden uzun süre uygulandığında böbrek ve karaciğer hasarına, konstipasyona (kabızlık) ve kan yağlarını yükselterek kalp damar hastalıklarını gelişimine yol açabilir.
Glutensiz diyet; buğday, arpa, çavdar gibi tahıllarda bulunan bir protein olan glutenin sınırlandırıldığı bir diyettir. Eğer çölyak tanınız veya gluten hassasiyetiniz bulunmuyorsa, gluteinin tıbbi olarak sınırlandırılması gereken bir hastalığınız yoksa uygulanmaması gereken bir diyettir. Özelikle sağlıklı bireyler tarafından uygulanan glutensiz diyetler yetersiz vitamin mineral alımı ve Tip2 Diyabet hastalığının gelişimine sebep olabilir.
Alkali diyet ise kan ph’ını değiştirmeyi hedefleyen sebzelerin yoğun olarak kullanılmasını gerektiren bir diyettir. Batı tarzı beslenmenin yaratmış olduğu düşük potasyum ve posa alımını artırmaya ve yağ alımını düşürmeye yönelik ortaya çıkmış ancak bilimsel destek bulamamıştır. Fazla sebze içermesi sebebiyle zayıflama amaçlı kullanımı yaygınlaşmıştır. Besin öğeleri yönünden dengesiz ve özellikle yeterli protein alımını kısıtlayıcı olması sebebiyle sağlıklı olmayan bir zayıflama yöntemidir.
Zone diyeti, raw beslenme, kan gruplarına göre beslenme, patates diyeti, hurma diyeti, Karatay diyeti, Dukan diyeti, kış diyeti, yaz diyeti… Ve dahası…
Siz yukarıda saydığım hangi diyeti veya kimin diyetini yapıyorsunuz ? Eşinizin, komşunuzun, gün arkadaşınızın mı yoksa televizyon programında sıkı takip ettiğiniz oyuncunun diyetini mi?
Peki ne yapmalı? Hangi diyeti ne zaman nasıl uygulamalı?
Öncelikle ‘’diyetinizin’’ tıpkı parmak iziniz gibi size özel olması gerektiğini vurgulamak istiyorum. Gerek zayıflama diyeti gerek hastalıklarınıza yönelik tedavi amaçlı diyete başlamak için ilk adım hekiminizden geçer. Hekiminiz muayenizi yapar, gerekli tetkikleri ister ve tedavinize yönelik diyet için sizi diyetisyeninize yönlendirir. Diyetisyeniniz sizin yaşınıza, beslenme alışkanlıklarınıza, yaşam şeklinize, fizyolojik ve ekonomik durumunuza göre tedavinize yönelik diyetinizi size özel olarak planlar. Bu nedenle çevreniz, sosyal medya, internet veya televizyon aracılığıyla edinilen bilgilerle diyet uygulamanız sizde geri dönüşü olmayan zarar/lar bırakabilir.
Kısacası, zaman zaman trend haline gelen, bilimsel çalışmalar tarafından desteklenmeyen veya herhangi bir hastalığa özgü olan diyetleri zayıflamak amacıyla kullanmayınız. Size reçete edilmeyen ilacı kullanmadığınız gibi size özgü planlanmamış diyeti de uygulamayınız.
Uzm. Dyt. Nur ATEŞ ŞAHİNKAYA