ESOGÜ SAĞLIK, UYGULAMA VE ARAŞTIRMA HASTANESİ ÖĞRETİM ÜYESİ PROF. DR. M. SİNAN ERGİNEL İLE AKCİĞER SAĞLIĞI VE YOĞUN BAKIM DERNEĞİ 5 MAYIS DÜNYA ASTIM GÜNÜ BASIN BİLDİRİSİ
Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre Dünya’da yaklaşık 339 milyon astımlı hasta olduğu tahmin edilmektedir. Tüm yaş gruplarını etkileyebilmektedir ve gelişmekte olan ülkelerde görülme sıklığı artmaktadır. Ülkemizde ise yaklaşık her 12-13 erişkinden biri ve 7-8 çocuktan biri astım hastasıdır.
Astım Nasıl Tanımlanır?
Astım; göğüste sıkışma hissi, hırıltı, nefes darlığı ve öksürük gibi çeşitli yakınmalarla seyreden değişken hava yolu kısıtlanması ile karakterize kronik bir hava yolu hastalığıdır. Yakınmaların şiddeti ve yoğunluğu zaman içinde değişkenlik gösterir. Viral solunum yolu enfeksiyonları, egzersiz, allerjenler, irritanlar, hava değişimi gibi faktörler tetikleyici rol oynar. Yakınmalar ve hava yolu kısıtlanması kendiliğinden ya da medikal tedavi ile iyileşir. Bazen haftalar aylar boyunca hiç şikayet olmayabilir. Bazen de ciddi astım atağı ortaya çıkabilmektedir.
Astım Kontrolü Nedir?
Astım bulgularının tedavi ile azaltılması veya ortadan kaldırılması olarak ifade edilmektedir. Hastanın günlük aktivitelerini kısıtlanma olmaksızın yapabilmesi, gece astım nedeniyle uyanmanın olmaması, gündüz şikayetlerinin azalması, kurtarıcı ilaç
dediğimiz ihtiyaç halinde kullanılan inhaler ilaçlara gereksinim duymaması, tam kontrol olarak ifade edilir. Hastalığı kontrol altında tutmada hekim hasta işbirliği, hasta eğitimi çok önemlidir. Hastalar kendi hastalıkları ile başa çıkabilmeyi,hastalığını yönetmeyi ve ne zaman hekime başvuracağını iyi bilmelidir. Risk faktörlerinden kaçınma ve eşlik eden hastalıklar varsa bunların tedavi edilmesi gereklidir.
Astım Hastalığı COVİD-19 Gelişme Riskini Arttırır mı?
Dünya Sağlık Örgütü 11 Mart 2020 de COVİD-19 için pandemi (küreselsalgın) ilan etmiştir. Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezi (CDC) 65 yaş üzeri ve kronik hastalığı olan bireyleri risk grubu olarak tanımlamıştır. Orta ve ciddi astım hastaları risk grubuna dahil edilmiştir. Ülkemizdeki verilere göre de Astımlı hastalarda oranlar artmaktadır. Astım, KOAH, Hipertansiyon ve Diyabet risk faktörleri arasındadır. Astım hastalarının dağılım eğrisine bakıldığında 45-90 yaş arasında olduğu görülmektedir. COVİD-19’unda astım atağına yol açtığına dair veriler mevcut değildir. Ancak Dünya bu virüsle ilk sınavını veriyor ve bilgilerimiz her gün yenilenmektedir. Astım hastaları tedbiri elden bırakmamalıdır.
Astım Hastaları Pandemi Döneminde Nasıl Hareket Etmeli?
Astım hastaları ağız yoluyla alınan inhaler ilaçlarına doktorun reçete ettiği şekilde devam etmelidir. Astım ilaçlarını kesmek hastalık kontrolünün bozulması ve hatta astım atağına neden olabilir. Ülkemizde kronik hastalığı olan hastaların, pandemi döneminde raporlu ilaçlarını sağlık kuruluşuna gitmeden eczanelerden temin etme imkanı sağlanmıştır. Alerji aşısı yapılmakta olan alerjik rinit ve astım hastaları doktoruna danışarak tedavisine devam edebilir. Biyolojik tedavilerin (Anti-IgE, Anti-IL 5) bağışıklığı baskıladığına dair bir kanıt yoktur. Bu hastalar tedavilerine devam etmelidir. Hastaneye giderken maske takmalı genel hijyen kurallarına uymalıdır. Allerji ilaçları, nazal steoridler (burun spreyleri) gibi ilaçların bu dönemde kullanılmasında
sakınca yoktur.
Astım Hastaları Pandemi Döneminde
Nelere Dikkat Etmelidir?
Dünya Sağlık Örgütü’nün önerdiği şekilde kişisel korunma önlemlerine dikkat etmeli, el yıkama, hijyen, dışarda maske kullanımı, sosyal mesafe ve izolasyon kurallarına uymalıdır. El yıkamada su ve sabun tercih edilmelidir. Dezenfektanlar hava yolunda aşırı duyarlılığa neden olabilir, yoğun kullanımdan kaçınılmalıdır.
ASTIMI KONTROL ALTINDA TUTMAK COVİD-19’A
KARŞI EN İYİ KORUNMADIR
Astımdan Korunma ve Tedavi Önerileri
Astım hastaları kesinlikle sigara içmemelidir. Sigara içmek ilerleyen yıllarda kalıcı hava yolu daralmasına neden olabilmektedir. Tetikleyiciler olarak bilinen kimyasallar, toksik gazlar, allerjenler den uzak kalmak gereklidir. Obeziteden kaçınmak,düzenli fiziksel aktivite tavsiye edilmektedir.