Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Sağlık, Uygulama ve Araştırma Hastanesi Göz Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Tülay Şimşek, Glokom Haftası dolayısıyla bilgilendirmelerde bulundu:
Önlenebilir körlüğün en önemli nedenlerinden birisi olan glokom hakkında farkındalığı artırmak ve toplumu bilinçlendirmek üzere, her yıl Mart ayının 2. haftasında Dünya Glokom Haftası olarak tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de çeşitli aktiviteler yapılmaktadır. Bu önemli hastalık konusunda toplumda farkındalık oluşturulması amacıyla, Prof. Dr. Tülay Şimşek her sene bölüm olarak hastanede gerçekleştirilen etkinliklerin pandemi nedeniyle kısıtlandığını ancak hastalıkla ilgili bilgilendirmelerde bulunularak halkın bilinçlendirilmesinin sağlanabileceğini açıkladı.
Teşhis Tedavi
Glokom, genellikle göz içi basıncının artması nedeniyle görmemizi sağlayan sinirin hasar görmesi ve tedavi edilmezse körlükle sonuçlanan bir hastalıktır. Hastalık ileri dönemlere kadar herhangi bir belirti vermeyebilir. Hastalar son döneme kadar görmelerinde bir farklılık hissetmezler. Bu nedenle birçok hasta geç dönemde teşhis edildiği için ciddi görme ve görme alanı kaybı, hatta körlük gelişir. Glokoma bağlı gelişen görme kaybı geri döndürülemediğinden hastalığın erken tanısı ve tedavisi çok önemlidir. Bunun için düzenli olarak tam bir göz muayenesi yapılması gerekir. Çünkü sadece göz içi basıncının ölçülmesi tanı koymak için yeterli değildir. Göz içi basıncının normal sınırlarda olduğu glokom türleri de vardır. Göz içi basıncı ölçülmesi yanında göz doktorunuz kornea kalınlığı ölçümü, ön kamara açısı, görme siniri ve görme alanı muayenelerini yaparak tanı koyar.
Düzenli Göz Muayenesi
Glokomun mümkün olan en erken evrede tanınabilmesi için herkesin düzenli göz muayenesi olması konusunda çok dikkatli olması gerekmektedir. Düzenli göz muayenesi olarak görmenin sessiz hırsızı glokoma dur demek elimizdedir.
Risk Faktörleri
İleri yaş (40 yaş üzeri) ailesinde glokom hastalığı olması, yüksek göz içi basıncı, göz yaralanmaları, uzun süre kortizon kullanımı, kan basıncının yüksek olması, migren gibi glokom gelişiminde bazı risk faktörleri bulunmaktadır. Bu risk faktörlerinden 1 veya daha fazlasını taşıyan kişiler, özellikle ailesinde glokom olanlar daha çok risk altındadırlar. Glokom gelişimini önlemek mümkün değildir ama glokoma bağlı gelişecek görme kaybı, erken teşhis ve uygun tedavi ile önlenebilir ve görme sağlığı korunabilir. Glokom tanısı konduktan sonra tedavi için göz damlaları, lazer veya cerrahi tedavi uygulanabilir. Hastanın tanı konduktan sonra göz doktorunun önerdiği sıklıkta kontrole gitmesi ve ilaçlarını aksatmadan kullanması gerekmektedir.
Farkındalık Sağlanmalı
Halk sağlığı problemi haline gelen glokom, tüm dünyada 80 milyondan fazla kişiyi etkilemekte ve bunların yaklaşık 12 milyonunda kalıcı görme kaybı geliştiği düşünülmektedir. Bu kadar çok insanı etkilemiş olmasına rağmen, araştırmalar gelişmekte olan ülkelerdeki glokom hastalarının %90’ının hastalıklarının farkında olmadığını göstermiştir.