Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Sağlık, Uygulama ve Araştırma Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum, Anabilim Dalı’nın ‘Rahim Ağzı Kanseri’ hakkındaki açıklamaları:
Kadınlarda sık görülen kanserlerden biri rahim ağzı kanserindir. İleri evrelerde son derece ciddi sonuçlarla seyreden bu hastalığın taraması ve erken tanısı mümkün olduğundan her kadının bilmesi gereken önemli bilgiler vardır.
1. Rahim ağzı kanserinin sebepleri nelerdir, hangi kadınlar daha yüksek risk altında?
İnsan Papilloma Virüsü'nün (HPV) neden olduğu rahim ağzı enfeksiyonu, rahim ağzı kanserinin en önemli etkeni.
Ayrıca; fazla doğum sayısı (3'ün üstünde), sigara kullanımı, rahim ağzının diğer enfeksiyonları, bağışıklık sisteminde zayıflık diğer bazı risk faktörleri.
2. HPV hangi şekilde rahim ağzı kanserine neden oluyor?
Belkide en önemli bilgilerden biri her HPV tipi kansere neden olmuyor. Özellikle HPV 16 ve 18 kansere en sık dönüşme potansiyeli olan tipler.
Ayrıca HPV enfeksiyonunda aşırı endişeye gerek yok, çünkü kişinin bağışıklık sisteminin gücüne bağlı olarak HPV enfeksiyonunu takip eden ilk 2 yıl içinde enfekte bireylerin yaklaşık yüzde 90'ında enfeksiyon kendiliğinden ortadan kalkıyor.
HPV enfeksiyonu geçiren kadınların sadece yaklaşık % 10 kadarında kalıcı enfeksiyon gelişiyor. Yüksek riskli grupta hücrenin genetik yapısını bozarak kanserin ortaya çıkmasına sebep oluyor. Bu süre yaklaşık 10 yılı bulabilirken, kanser ortaya çıkmadan önce “kanser öncülü” bir takım lezyonlar şeklinde kendini gösteriyor.
Rahim ağzı kanser tarama programlarının esas amacı da; kanser öncülü bu değişimleri tespit etmek ve ortadan kaldırarak kanser gelişimini engellemek.
3. Korunmak mümkün mü?
Risk faktörlerini ortadan kaldırablirsek evet. Ayrıca tarama programları ile kanser başlangıcı lezyonların yakalanıp erken tedavisi ile de kanserden korunmak mümkün.
Bunun için rahim ağzından küçük bir alet yardımı ile alınan sürüntü örneklerindeki hücrelerin incelenmesi temeline dayanan tarama testleri (Pap-smear testi) ve HPV virus taraması en önemli metodlar. Korunmada önemli bir diğer yöntem ise, ülkemizde de uygulanan HPV aşıları.
4. HPV aşıları kime ne zaman?
Günümüzde 9 HPV tipine karşı koruyucu HPV aşısı kullanılıyor. Yapılan çalışmalarda, aşının içerdiği tiplerle ilişkili rahim ağzı kanserinin öncül lezyonlarını ve kanseri yüzde 90 oranında engellediği gösteriliyor.
En başarılı etki için çocukluk döneminde aşılanmakta fayda var. Çocukluk dönemi için önerilen yaş 11-12 arası. Çocukluk döneminde yaptırmamış olanların 26 yaşına kadar mutlaka aşı yaptırmaları gerekiyor. Farklı görüşler olmakla birlikte, gecikme durumunda bu yaş sınırı 45 yaşına kadar çıkarılabiliyor.
5. Kadınlar ne zaman bu hastalıktan şüphelenmeli?
Rahim ağzı kanserlerinin büyük bir kısmı erken dönemde herhangi bir belirti vermiyor. Bunun için tarama yaptırmak hayati derecede önemli. Belirti vermesi durumunda ise vajinal kanama ve akıntı başlıca şikayetler.
6. Nasıl tedavi edilir?
Tedavide 2 ana yöntem bulunuyor. Bunlardan ilki cerrahi tedavi: Rahmin, kanserin yayılması muhtemel çevre yapılar ve lenf bezleriyle beraber çıkartılmasını kapsıyor. Bu hastaların bir kısmına, cerrahiye ek olarak ameliyat sonrasında tek başına veya kemoterapi ile birlikte ışın tedavisi (radyoterapi) uygulanması gerekebiliyor. Diğer tedavi şekli ise; ameliyat yapılmadan hastanın radyoterapi ve sıklıkla eş zamanlı verilen kemoterapi ile tedavi edilmesi. Radyoterapinin öncelikli olarak kullanıldığı tedavi seçeneği, genellikle cerrahinin uygulanamadığı ileri evredeki hastalar oluyor.
Ama asıl olan ve hedeflenen hastalık bu seviyeye gelmeden yapılan tedaviler: Yani smear ve HPV taramaları sonrası yakalanan kanser öncülü lezyonların tedavisi. Bunlarda çoğunlukla sadece rahim ağzının koni şeklinde çıkarılması ile tedavide başarı sağlanıyor. Tabiki takipte kalmak kaydıyla.
SONUÇ OLARAK HEM SMEAR TESTİ HEM HPV TESTİ YAPTIRIN.
21 yaşından sonra tüm kadınlar rahim ağzı kanser tarama programlarına katılmalı. Günümüzde farklı tarama programları olmakla birlikte, önemli mesleki kuruluşlardan olan Amerikan Obstetrisyen ve Jinekologlar Birliği ve Amerikan Kanser Cemiyeti gibi rehber kuruluşlara gore:
“21-29 yaş kadınlar üç yılda bir kez smear testi ile taranmalı, 30 yaş ve üzerinde olan kadınlar ise, 5 yılda bir tekrarlanacak şekilde smear testi ile birlikte HPV testinin yapıldığı ikili test ile taranmalı” deniyor.
Diğer yandan HPV testinin yapılamadığı durumlarda, 3 yılda bir yalnız smear ile taramanın kabul edilebilir bir yaklaşım olduğu belirtiliyor. Belirlenen bu tarama aralıkları, patolojik smear sonucu (normal olmayan smear) olması halinde değişim gösterebiliyor. Taramanın 65-70 yaşına kadar sürdürülmesi öneriliyor.
Biz de tüm kadınlara yıllık jinekolojik muayeneyi ihmal etmemeleri gerektiğini ve düzenli olarak smear testi yaptırmaları gerektiğini söylüyoruz.