Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Hastanesinde 51 yaşındaki Halil Büyükboduroğlu isimli hastanın Aort Kalp Kapağı, Kapalı Kalp Ameliyatı yöntemiyle başarıyla değiştirildi.
Yaklaşık 10 yıldır kalbindeki kapaklardan birinde romatizmaya bağlı bozulma olması sebebiyle tedavi gören hastaya son zamanlarda şikâyetlerinin artması üzerine yapılan tetkikleri sonucunda kalp kapağının değişmesi gerektiği söylenmiş ve ameliyat için gittiği yerlerde klasik kalp ameliyatları önerilerek iyileşme sürecinin kesilen kemikten dolayı 3 ay süreceği söylenmiştir. İşinden uzun süre ayrı kalmamak için kapalı kalp ameliyatı olmaya karar veren hastanın en son gittiği ESOGÜ Tıp Fakültesi Kalp ve Damar Cerrahisi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Cengiz Ovalı tarafından kapalı kalp ameliyatı yöntemi kullanılarak kalp kapağı değiştirilmiş ve hasta sağlığına ESOGÜ Hastanesi’nde kavuşmuştur.
Ameliyatı gerçekleştiren Kalp ve Damar Cerrahisi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Cengiz Ovalı; “Minimal İnvaziv Kalp Ameliyatları, hızla iyileşmek ve kısa süre içinde işine dönmek isteyenler için bir umut olmuştur” dedi.
Hasta Halil Büyükboduroğlu ameliyat sonrası şunları söyledi: “ameliyattan hemen sonra günlük aktiviteleri kimsenin yardımı olmadan yapmaya başladım ve hızla iyileştim. Birinci aydaki poliklinik kontrolüne gittiğimde doktorumuz Cengiz hoca ayrıntılı olarak muayene etti ve her şeyin yolunda olduğunu söyledi. Mesleğim Tır Şoförlüğü, ağır bir iş. Buna rağmen birinci ayın sonunda işimi yapmaya başladım. Kendimi çok iyi hissediyorum, hocama ve ekibine teşekkür ediyorum.”
Prof. Dr. Cengiz Ovalı konuyla ilgili şunları ifade etti:
“Küçük kesi kalp kapağı ameliyatlarında göğüs kemiği uzunlamasına kesilmez. Bunun yerine, göğsün sağ tarafına ufak kesi yapılarak kaburgalar arasından kalbe ulaşılır. Kemik kesilmediği için hastalar ilk günden itibaren yan yatabilirler ve istedikleri şekilde rahat hareket edebilirler. Klasik kalp ameliyatlarına göre hastalar çok çabuk iyileşmektedir ve işlerinin başına dönebilmektedir.”
“Küçük kesi ameliyatını ilk olarak 2020 yılının sonunda yapmıştım ve ülkemizde bu yöntemi kullanan nadir merkezlerden birisi olmuştuk. Bu güne kadar yüzlerce hastamızı da bu yöntemle ameliyat ettik. Günümüzde pek çok merkezde bu tür ameliyatlar yapılmaya çalışılırken biz hastalarımızın hemen hemen tamamına rutin olarak yapabilmekteyiz. Tüm kapak ameliyatları (mitral kapak, aort kapak ve triküspit kapak), kalpteki deliklerin onarımı (ASD, VSD), miksoma gibi kalp tümörlerinin yanı sıra çoklu koroner bypass ameliyatlarında da bu yöntemi kullanmaktayım.”
